AK Parti Belediyeciliği için bu dönem çok önemli bir sınav olacak..

2004-2009 yılları arasında AK Parti’nin kapatma davalarının olduğu en zor dönemde İl Başkanlığı yaptı..

Partisinin ilk kez oy kaybettiği 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde milletvekili oldu, 6 ay kalabildi..

2019 seçimlerinde Toroslar’dan aday adaylığını açıkladı, Akdeniz’e aday gösterildi..

CHP-HDP koalisyonu ile girilen seçimde Akdeniz’de seçim kazanması zordu..

Ama o zoru başardı..

Kürt seçmenlerin yoğun olduğu, HDP’nin Mersin’deki kalesi Akdeniz’de seçimi kazandı..

Koltuğa oturdu..

Partisine Mersin Merkez’de ilk belediyesini kazandıran başkan olarak tarihe geçti..

Mustafa Muhammet Gültak..

Büyük hedefleri olan bir siyasetçi..

Samimi, mütevazi, insancıl..

Siyasi dili sade, barışçıl, yapıcı..

Partizanlıktan uzak, kente, belediye başkanı seçildiği ilçesine hizmet için çalışan bir Mersinli..

Hep söylerim, söylemişim..

Akdeniz, Belediye Başkanlığı yapmak için çok zor bir ilçe..

Ancak Gültak Başkan zoru seviyor..

Akdeniz tam da ona göre..

 

12 Aralık 2016 tarihinde Akdeniz Belediyesi’ne ‘Örgüt üyesi olmak’, ‘Örgüt propagandası yapmak’ ve ‘Örgüt adına faaliyette bulunmak’ suçlamaları ile operasyon yapıldı..

Belediyede ‘kayyum’ dönemi başladı..

2 Kayyum gördü bu belediye..

İlki Hamdi Bilge Aktaş’tı..

İlk Valiler kararnamesi ile kısa bir süre sonra Çankırı’ya vali oldu..

Yerine Akdeniz Kaymakamlığı’na atanan Muhittin Pamuk geldi..

Bayrağı Aktaş’tan devralan Pamuk, kendisinden önceki kayyuma göre daha sıcak bir profil sergiledi..

Daha insan odaklı, iletişime açık, vatandaşa dokunan, sahada çok fazla yer alan ve devlet elini vatandaş üzerinde htiren bir anlayışla yola koyuldu..

‘Emanetçi Kayyum’dan çok, hizmet üretmeye çalışan bir Belediye Başkanı gibi çalışmaya başladı..

Bir yandan belediyenin ağır borç yükünü hafifletirken, diğer taraftan da hizmet üretmek için uğraş verdi..

Bu yüzden AK Parti’nin Akdeniz’de seçim kazanmasında önemli bir rolü olduğunu düşünüyorum Kaymakam Muhittin Pamuk’un..

Orada ötelenmiş, görmezden gelinmiş, devleti ‘öcü’ gibi gösterenlerin oyununa gelmiş vatandaşa devletin ‘sıcak eli’ni htirdi..

Vatandaşın devlet için değil, devletin vatandaş için olduğunu gösterdi..

Teşekkür etmek gerek..

 

Ancak bu konuda Mustafa Muhammet Gültak’ın da hakkını vermek lazım..

Seçim döneminde de, seçimden sonra da Kaymakama göre çıtayı daha da yükseltti..

Nasıl mı?

Bir kere eski İl Başkanı olmasının avantajlarını çok iyi kullanıyor Gültak Başkan..

Özellikle dezavantajlı mahallelerin sorunlarını, ihtiyaçlarını, hafızasını çok iyi biliyor..

7’de başlayan rutin bir gününü, saat gece 1’e kadar ikili görüşmeler ve hizmet için tüketiyor..

'Biz, Mersin'in makus talihini Akdeniz üzerinden kıracağız' demesinin sebebi de o zaten..

Akdeniz’in ve Akdeniz’de oturan vatandaşı geri kalmışlıktan kurtarmak için tüm imkanları seferber ediyor..

Ankara başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşları harekete geçiriyor..

Sadece Akdeniz değil, Mersin yararına da herkesle iş birliği yapıyor..

Yoksullara ulaşıyor, tahrip olan evleri yeniliyor..

Aşevleri inşa ediyor, tandırlar yaptırıyor..

Yaptırıyor ki oralarda yaşayan vatandaşın kültürünü sürdürmesini sağlıyor..

Akdenizli kadınlarla sık sık görüşüyor..

Görüşüyor çünkü ‘bir evin en büyük sorununu kadın bilir’ mantığı ile hareket ediyor..

Doğrusunu da yapıyor..

 

Şunu size açıkça söyleyebilirim ki, Akdeniz Belediyesi’nin olanakları hiçbir dönemde bu kadar seferber edilmemişti..

Mesela Muzaffer Şahin dönemini hatırlayın..

Kenan Yücesoy’un başkanlığını, Fazıl Türk zamanını gözünüzün önüne getirin..

Muzaffer Şahin döneminde Afet Yardımı’ndan Akdeniz’e ciddi bir kaynak İller Bankasından aktarıldı, ancak bu kaynak malesef Akdeniz için doğru kullanılmadı, hizmete dönmedi..

Kenan Yücesoy zamanında Akdeniz insanı hizmetle bir bakıma buluştu, ancak başkanın halkla ilişkiler konusunda sıkıntıları vardı bu kez..

Mesela belediye binasına kimseye görünmeden direk makama girsin diye yaptırdığı ‘özel’ asansör yıllarca konuşulmadı mı?

Fazıl Türk, halkla ilişkilerde başarılıydı ancak Akdeniz için önemli bir tane projeyi malesef hayata geçiremedi..

İşte Gültak başkanın da farkı bu noktada ortaya çıktı kısa sürede..

Halkla ilişkilerde sınır tanımadı..

Hizmette bugünün işini yarına bırakmadı..

Vatandaşa dokundu..

İmkanları seferber etti..

Bu sebeple kısa süre olmasına rağmen, yerel seçimlerden bu yana ayakları yere en sağlam basan belediye olarak Akdeniz’i görüyorum..

Vatandaş adına da sayın Başkan’a teşekkür ediyorum..

 

Diyeceğim o ki;

AK Parti Belediyeciliği için bu dönem çok önemli bir sınav olacak..

Merkez’de ilk kez AK Parti Belediyeciliği ile tanışan vatandaş için de önümüzdeki seçim için önemli bir krtiter bu dönem..

Bu sınavı şimdiye kadar Gültak başkan iyi veriyor..

Vatandaş da eminim ki bunu görüyor, izliyor..

Temennim, Başkan Gültak’ın azmi, hizmet aşkı, vatandaşla diyaloğu diğer belediyelere de başkanlarına da örnek olsun..

Mersin’de vatandaş da hak ettiği hizmeti, ilgi ve alakayı görsün..

 

Son olarak;

Başkan Gültak’dan bahsetmişken, işin mutfağındakileri de görmezden gelmek olmaz..

Hem Akdeniz’de seçimin kazanılmasında, hem de ‘AK Parti Belediyeciliği’ örneklerinin Akdeniz’de fazlasıyla sunulmasında onun payının çok yüksek olduğunu bir gerçek..

Onur Eryılmaz Gümüştok..

Sıradanlığın ötesinde fark yaratan, gencecik, pırıl pırıl, her vatandaşın kurumlarda görmek istediği çiçeği burnunda bir bürokrat..

Özel Kalem Müdürü görevinde ama o ‘özel’ bir kalem müdürlüğü yapıyor..

Gecesini gündüzüne katmış bir işkolik..

Garip bir şekilde kendisini Mersin’e ve Akdeniz’e hizmete adamış..

Ancak biri uyarsın bu adamı..

Uykunun, yemek yemenin, ailesine, sevdiklerine ve kendisine zaman ayırmanın önemli bir insani ihtiyaç olduğunu söylesin..

Gece yarılarına kadar iş takip etmesin belediyede, evine gitsin yatsın arada..

Her vatandaşın derdine deva olmaya çalışmasın, üzerindeki o yükü arada başkalarının da üzerine atsın..

Sözün özü, herkes iyi takip etsin bu genç adamı..

Ve akşama kadar koltuğuna yapışan zatı muhteremlere de örnek olsun..