Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü

Türkiye’de resmi olmayan verilere göre 2 milyonun üzerinde çocuk işçi vardır. Bu konuda bir önlem alınmadığı gibi güvencesiz ve kötü çalışma koşullarıyla çocuk işçiliği giderek daha çok tehlikeli işlere yönelmekte, çocuk iş cinayetleri her geçen gün artarak devam etmektedir. Türkiye’de eğitim ve öğretim süreçlerinde olmaları gereken binlerce çocuk, başta ev işlerinde çalıştırılmakta, tarlalarda tarım işçiliği, pazar ve dükkânlarda satışta, küçük-orta ölçekli sanayi atölyelerinde ağır şartlarda emek-beden sömürüsüne maruz kalmakta, çeşitli işkollarında çıraklık; sanayide, atölyelerde, tezgahlarda, tekstil, geri dönüşüm, ayakkabı ve çeşitli hizmet sektöründe kayıt dışı olarak çalıştırılmaktadır. Böylece sadece eğitim hayatları değil aynı zamanda tüm geleceği büsbütün kararmaktadır.

Türkiye’de çocuk emeğinin sömürülmesinin yaygın çalıştırılma biçimi olan ve resmi olarak uygulanan çıraklık ve stajyerlik yapan çocuklar, işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinden ve sosyal güvenlik korumasından uzak bir biçimde çoğu zaman yetişkinlerle aynı iş yaptırılarak çalışmaya mecbur bırakılmaktadır. Bu durum; sosyo-ekonomik sebepler, çocukların toplumsal alanda sağlıklı gelişimine engel olmakta ve aynı zamanda yoğun hak ihlallerinin temel sebebini oluşturmaktadır. Bu nedenle çocuk hak ihlalleri temelde politiktir. Çocukların, birey olarak görülmemesi, ucuz ekonomik iş gücü olarak görülmesi, sosyal yaşama ve karar alma süreçlerine dâhil edilmemesi, aile ve sosyal yaşamımızda demokratik kültürün oluşmasının önündeki en büyük engeldir. Mevcut hükümet tarafından 2018 yılı “Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı” olarak ilan edilmiş olsa da çocuk işçiliğini önlemek bir yana daha da yaygınlaştıran yasal düzenlemeler yapılmıştır. Eğitim alanı başta olmak üzere, bugüne kadar yapılan pek çok düzenleme çocukların eğitimden uzaklaştırılmış ve işçi olarak çalışmasına neden olan sonuçlar ortaya çıkarmıştır.

Çocukların zorla çalıştırılmasının inanılmaz boyutlara ulaştığını Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)-2018 verileri de doğrulamaktadır: Bugün dünya genelinde 5-17 yaşları arasında 218 milyon çalışan çocuk vardır. Bunların 152 milyonu çocuk işçiliği kurbanıdır ve 73 milyon çocuk tehlikeli işlerde çalışmaktadır. Çocuk işçilerin nerdeyse yarısı (72,1 milyon) Afrika’dadır; 62,1 milyonu Asya ve Pasifik’te; 10,7 milyonu Amerika’da; 1,2 milyonu Arap ülkelerinde ve 5,5 milyonu Avrupa ve Merkez Asya’da bulunmaktadır. 42 milyonu (28) 12-14 yaş arasında; 37 milyonu (24) 15-17 yaş arasındadır. 152 milyon çocuk işçilik mağdurlarının 88 milyonunu erkek çocuklar, 64 milyonunu kız çocuklar oluşturmaktadır.

Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK, adrese dayalı nüfus kayıt sistem sonuçlarına göre 2018'de, 82 milyon 3 bin 882 olan Türkiye nüfusunun 22 milyon 920 bin 422’sini (yüzde 28'ini) çocuk nüfus oluşturmaktadır. TÜİK, 2018 yılında Türkiye nüfusunun yüzde 28’ini oluşturan çocukların, aynı dönemde işgücüne katılım oranının yüzde 21,1’e yükseldiğini duyurmaktadır. TÜİK, açıkladığı istatistiklere göre sadece 15-17 yaş grubu çocuklara dair işgücü istatistikleri yer aldı. Buna göre son 1 yılda istihdam edilen 15-17 yaş arasındaki çocuk sayısı 7 bin artarak 678 binden 685 bine yükseldi.

Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), "Türkiye'de Çocuk İşçiliği ve Çocuk İş Cinayetleri Raporu’na göre göre 2013'ten 2018'in ilk 5 ayına kadar 319 çocuk iş cinayetleri nedeniyle yaşamını yitirdiğini raporladı. Verilere göre 2017 yılında 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı 20,3 düzeyinden 2018 yılında 21,1’e yükseldi. Buna göre bu yaş aralığındaki her beş çocuktan biri çalışıyor. Rapora göre Türkiye’de son altı yıl içerisinde çocuk işçi ölümlerinin en fazla olduğu Adana ilinde 2018-2019 yıllarında ciddi boyutlara çıkmıştır. Kürt bölgelerinde yaşanan çatışmalı süreçler nedeniyle bölgeden Türkiye metropollerine ve Adana’ya göç eden Kürt çocukları ve Suriye iç savaş mağduru Suriyeli mülteci çocuklar açısından durum daha da ağırdır.

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği İle Mücadele Gününde ulusal ve uluslararası demokratik kişi, kurum ve örgütleri Çocuk İşçiliğinin tümden ortadan kaldırılması konusunda daha kararlı, daha tutarlı, samimi ve daha fazla ısrarcı olmalıdır. Çocuk işçiliğinin önlenmesi için demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların, sivil toplum örgütleri ve hak savunucusu örgütlerin 18 yaş altında olan tüm çocukların her ne ad altında olursa olsun çalışmalarını yasaklayıcı düzenlemeleri ile 2019 yılı İLO Çalışma Konferansına Çocuk İşçiliğinin her türünün tüm çocuklar için yasaklanması hususunda çalışmalar başlatılmalıdır.

Bizler, İnsan Hakları Derneği Adana Şubesi olarak çocuk işçiliği ve çocuk emeğinin sömürüsü ile mücadele edilmesini en temel insan hakkı olarak değerlendiriyor, çocukların her alanda maruz kaldığı hak ihlalleri, sömürü ve şiddete karşı 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü’nde başta kamu otoriteleri olmak üzere herkesi çocuk işçiliğinin önlenmesi konusunda duyarlı olmaya davet ediyoruz.

Ve sonuç olarak diyoruz ki; sosyal bir birey olarak özgür yarınlara temiz değerleri getirecek olan umutlarımızın sömürüsü yani çocuk işçiliği çocukların fiziksel, zihinsel, manevi, ahlaki ve sosyal gelişimi engelleyen bir sömürü sistemidir! Çocuk işçiliği derhal yasaklanmalıdır!

Unutulmamalıdır ki çocuk haklarıyla çocuktur...