Atatürk’ü anmak, Cumhuriyet’e ve kazanımlarına sahip çıkmakla mümkündür. Birinci Dünya Savaşı sonrası her türlü imkansızlık ve yokluğa rağmen kahraman milletimizle birlikte başlattığı Kurtuluş Mücadelesinde büyük bir zafer kazanarak tarihin akışını değiştiren Atatürk’ün, ‘En büyük eserim’ dediği Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmak ve daha da güçlendirerek ilelebet yaşamasını sağlamak hepimizin öncelikli görevi olmalıdır.

Tüm zorlu koşullara rağmen geleceğine ve iradesine sahip çıkan aziz milletimiz, bugün de ülkemize yönelik tüm saldırıları bozguna uğratacak azim ve kararlılığa sahiptir.

Artık dünden daha güçlü, daha güvenli ve daha huzurlu bir Türkiye vardır. Güven, huzur ve barış ortamını bozmak isteyen her odağa karşı mücadelemiz dün olduğu gibi bugün de büyük bir kararlılıkla devam edecektir.

Bu vatanı bize emanet bırakan tüm ecdadımıza sadakatimizi teyit etmenin yolu, istiklal ve istikbalimizi tehdit eden unsurları fark edecek ve onlara fırsat vermeyecek dirayette, çalışkan ve öz güveni yüksek nesiller yetiştirmektir.

Bu duygu ve düşüncelerle vefatının yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve istiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.