Uluslararası taşımacılar Avrupa’da sıkıntı yaşıyor

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 20 No’lu Uluslararası Yük ve Eşya Taşımacılığı Meslek Komitesi Başkanı Hasan Büyük, sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. İlk olarak Avrupa taşımalarına değinen Büyük, son dönemlerde bu alanda yaşanan sıkıntıları anlattı. Ortadoğu’ya açılan Habur Sınır Kapısı’nın ardından Avrupa taşımalarında da bekleme sürelerinin arttığını kaydeden Büyük, özellikle Bulgaristan ve Romanya’ya geçişlerde zorlanmaya başladıklarını bildirdi. Bu bölgelerde işlemlerin çok yavaş ilerlediğini ve kontrollerin arttığını vurgulayan Büyük, “Örneğin, Avrupa’ya çalışan şoförlerimiz için çalışma ve dinlenme saatleri kurala bağlanmış durumda. Kapılardaki belge kontrolleri sırasında yaşanan uzun bekleme süreleri çalıştıkları saat diliminde gösterilmesi nedeniyle kapıyı geçmeyi başarmış olsalar dahi dinlenme saatlerinin başladığı gerekçesiyle ya geçişlere izin verilmiyor ya da çok yüksek rakamlarla cezalar kesiliyor. Bu durum önemli bir sorun oluşturmaya başladı” diye konuştu.

Özellikle son dönemlerde kontrollerde Almanya ve Macaristan’ın çok daha titiz davranmaya başladığını anlatan Büyük, şunları söyledi:

“Bu durum bizim kadar ihracatçı açısından da olumsuz sonuçlar doğuruyor. Teslimat sürelerinde sıkıntı yaşanıyor. Türkiye’ye gelen paralar aksıyor. Ağırlıklı olarak gıda ürünü taşınması nedeniyle her ne kadar frigolu araçlarla taşıma yapılsa da ürünlerin raf ömrünü olumsuz etkiliyor. Navlunlar artıyor. Gelen yüksek cezalarla karlılıklar daha da azalıyor. Üstelik en kötü olan taraf da bu yaşanan sıkıntılar nedeniyle pazarımız İspanya, Yunanistan, Hollanda gibi diğer ülkelere kayıyor. Avrupalı lojistik firmaları öne çıkarken biz pazar kaybediyoruz. Acil olarak bu sorunun önüne geçilmeli.”

Bu sıkıntıları son 2-3 aydır yaşamaya başladıklarını, geçmişte Avrupa’ya gönderdikleri ürünleri 5 günde boşaltabilmelerine rağmen son dönemlerde bu rakamın 9 güne yükseldiğini bildiren Büyük, yüzde 30’a varan iş kayıpları yaşadıklarını söyledi.

Avrupa’nın yanı sıra benzer sıkıntıları Türk Cumhuriyetler ile de zaman zaman yaşadıklarına değinen Hasan Büyük, özellikle Özbekistan dozvalalarının yeterli gelmediğini anlattı. Kendi firmalarını korumak adına Türkiye’nin kotasını artırmadıklarını ifade eden Büyük, bu bölgeye yapılan taşımalarda da sıkıntı yaşandığını bildirdi.

“C-2 Belge alma şartı yeniden düzenlenmeli”

Ardından sektör sorunlarına değinen Hasan Büyük, ilk olarak C-2 Belgeleri üzerinde durdu. Avrupa taşımaları için bu belgeyi alımının zorunlu olduğunu hatırlatan Büyük, gerekli standartları yakalamak ve bu belgeleri alabilmek adına araç başına 80 bin TL gibi yüksek rakamlarla ödemeler yaptıklarını anlattı. Ancak C-2 Belgesi alınabilmesi için firmalara 12 araç şartı getirildiğini ifade eden Büyük, “Bir firma eğer 12 aracı yoksa bu belgenin sahibi de olamıyor. Yurtdışı taşıma yapmamızın yanı sıra zaman zaman yurtiçinde de çeşitli taşıma ihalelerine giriyoruz. Biz gerekli belgeleri alabilmek adına ciddi harcamalar yaptığımız maliyetlerimiz arttığı için bu ihalelerde rekabetçi fiyatlar veremiyoruz. Çünkü hiçbir aracı olmayan komisyoncu firmalar ya da 1-2 araç sahibi olan firmalar da aynı ihaleye giriyor ve oldukça düşük rakamlar verebiliyor. Bu uygulama bizim yurtiçinde iş alabilmemizi sıkıntıya sokuyor” dedi.

Yurtdışında bir aracı bulunan bir firmanın dahi C-2 Belgesi alabildiğini kaydeden Büyük, Türkiye’de de tonajın düşürülmesini istediklerini söyledi.

“Kar lastiği uygulaması gözden geçirilmeli”

Taşımacılık sektörünün genel sıkıntılarına da değinen Hasan Büyük, özellikle yüksek sigorta primlerinden ve kar lastiği uygulamasından şikayetçi oldu.

Zorunlu trafik sigorta primlerinin yüksek olması nedeniyle sektör temsilcilerinin zorlandığına dikkat çeken Büyük, “Şu anda bir ekonomik darboğaz yaşıyoruz. Özellikle Büyük firmalarımız ayakta kalma mücadelesi veriyor. Maddi yönden sıkıntı yaşaması nedeniyle sigortasını geciktiren arkadaşlar kaza yapıyor ve sonrasında 2011 model araçlarını 20 bin lira gibi oldukça düşük rakamlarla satmak zorunda kalıyor. Bu aslında iki taraflı bir zarar. Rakamlar daha makul seviyelere çekilirse sigortalı araç sayısı da artacaktır” değerlendirmesini yaptı.

Bir diğer sıkıntıyı kar lastiklerinde yaşadıklarına dikkat çeken Büyük, bu konuda getirilen zorunluluktan şikayetçi oldu. Türkiye’nin lastikte dışa bağımlı olduğuna ve dövizin artma eğiliminde olduğuna dikkat çeken Büyük, şunları söyledi:

“Kar lastiği zorunluluğu altında araçlarımıza sıfır lastik takmak durumunda kalıyoruz. Bir araçta 18 adet lastik olduğu düşünülecek olursa ne denli büyük bir külfet altına girdiğimiz de anlaşılacaktır. Oysaki birçok arkadaşımız bir yıl boyunca 18 lastiğin masrafını dahi çıkarmakta zorlanıyor. Bunun yerine zincir takılma zorunlu olmalı ve zincir denetimleri artırılmalı.”

“2023 hedeflerine ulaşmak lojistik maliyetleri düşürmekten geçer”

Türkiye’nin 2023 yılı hedefleri olduğunu hatırlatan Hasan Büyük, bu ihracat hedeflerine ulaşabilmenin yolunun ise lojistik maliyetleri düşürüp rekabetçi yapıyı güçlendirmekten geçeceğini söyledi. Bu nedenle lojistik firmalarının maliyetlerini artırmak yerine azaltıcı önlemler alınması gerektiğini vurgulayan Büyük, “Köprülere ödediğimiz yüksek ücretler, lastik ücretleri, sigortalar, belge ücretleri hepsi alt alta yazıldığında ciddi meblağlara ulaşıyor ve rekabet etmekte zorlanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Mazot fiyatlarındaki artışa da değinen Büyük, birçok sektör temsilcisinin artık artan maliyetler karşısında ayakta kalmakta zorlandığını, hacizlerle karşı karşıya kaldığını söyledi.